Adrasan Feneri
Likya Yolu'nun önünden geçtiği fener 1936 yılında hizmete açılmış Türkiye sınırları içindeki konumu itibariyle en yükseğe konuşlanmış fener olma özelliğini taşıyor. Hizmete girdiği günden bu yana denizcilerin yolunu aydınlatan fenerin ilginç bir bekçi hikayesi de mevcut. Günümüzde bekçilik görevini üstlenen kişi de işi babasından devralmış bir kişi. Hayata fenerde gözlerini açan Mustafa Bey bütün hayatının fenerden ibaret olduğunu belirtiyor. Başlarda gaz yağı ile çalışan fenerin bu sistemde temizliğe ve bakıma çok sık ihtiyaç duymasından dolayı görevlendirilen bir bekçisi varmış (Mustafa Bey’in babası) daha sonraları tüp gaz sistemine geçilmiş ve Mustafa Bey görevine bu sistemle başlamış fakat 2000 yılından itibaren güneş enerjili sisteme geçiş yapılması sonucu Mustafa Bey’in görevi haftada bir kontrole gelmek olarak yeniden tanımlanmıştır.
Konumlandığı yeri düşündüğümüzde Dünya’da ender rastlanan güzellikte bir manzara sunduğunu tahmin etmek zor olmasa gerek. Hem orman hem denizin derinliğini doruklarına kadar hissedebileceğiniz bir noktadan seyir keyfi sunan fener şüphesiz Türkiye ve Dünya’nın görülmesi gerekenler listesinde kendine üst sıralardan yer bulacak kadar etkileyici. Bu nedenle Adrasan tekne turu günde yüzlerce ziyaretçiye bu eşsiz güzellikleri gezdirmekte.